Dinozorlar , dünyanın oluşumundan milyarlarca yıl sonra yaşamıaya başlamıştır. Günümüzden 252 milyon yıl öncesinden 66 milyon yıl öncesine kadar, Mezozoik Çağ adıyla bilinen zamanda bilinen ilk insan formu homo sapiens den milyonlarca yıl öncesinde yaşadıkları düşünülüyor.
İçindekiler
Mezozoik Çağ bilim adamları tarafından 3 bölümde incelenmiştir. Bu incelemeleri inceleyelim.
Bu dönem kıtaların henüz oluşmamış olduğu bir dönemdir. Dünya tek bir kara parçasıydı. İklim aşırı sıcak ve kuru olduğundan çöller ile kaplı u kara parçasında buzullar yoktu. Dinazorlar olarak bilinen ve onların ilk formu olan, bu koşullarda evrimleşmeye yapıları gereği en uygun canlılar olan sürüngenler yaşıyordu. Dönemin sonlarına doğru oluşan depremler ve volkanik patlamalar kıtaların oluşma sürecini başlatmış, Kuzey Atlantik Okyanusunu oluşturmuştur.
Tyras döneminin sonlarına doğru halen tartışmaları süren bir kitlesel yok oluş meydana geldi. Kara hayvanları yok olurken dinozorlar hayatta kaldılar. Yeşil bitki örtülerinin meydana geldiği bu dönem dinozorlar için büyük bir fırsat olmuş onların evrimleşerek yeni formlar oluşturması ve çoğalmalarına fırsat vermiştir. Ayrıca bu bitki örtülerinin büyük bir kısmı da zamanla fosilleşerek bu gün kullandığımız fosil yakıtları oluşturdu.
Apatosaurus, Diplodocus ve Brachiosaurus gibi iri otobur dinozorlar bu bitki bolluğu dönemde karşımıza çıkmaktadırlar. Bu dinozorlar yaşamış en büyük dinozorlardan bazılarıdır. Uzun boyunlu dinozor olarak da bilinirler. Aslında uzun boyunlu olmalarının nedeni de bu dönemde oluşan devasa ağaçları yemeleri nedeni ile bu yönde evrimleşmeleri ile ilgili olduğu düşünülmektedir.
Bugünün dünyasında var olan bazı kıtaların oluştuğu dönemdir. Kıtaların birbirinden ayrılması ile artık bitki, hayvan ve mikroorganizma gruplarında evrim süreci de bağımsız olmuş çeşitlilik artmıştır.
Dinozorların yok oluşu ile ilgili iki teori bulunmaktadır. Teorilerden biri Alvarez hipotezidir. 1980 yılında hipoteze adını veren baba-oğul Luis ve Walter Alvarez adlı bilim adamları, 66 milyon yıl önce devasa büyüklükte bir meteorun Dünya’ya çarptığı, atmosferi ve iklimi değiştiren hatta tabiri caiz ise dünyayı yaşanmaz bir hale getiren gaz, toz ve enkazla doldurduğu teorisini ortaya attı. Bu teorinin kanıtı olarak Meksika’nın Yucatan yarımadasında bulunan büyük bir kraterde iridyum elementi olarak gösterilmektedir. Bu element daha çok göktaşlarında görülmektedir.
İridyum elementi dünya üzerinde çok az miktarda bulunur, ancak bu bölgede bulunan devasa kraterde oldukça yüksek miktarda bulunduğundan ve kraterin ebadı dikkate alındığında meteorun çarptığı yerin bu bölge olduğunun ispatı niteliğinde sunulmuştur.
İkinci bir teori ise Hindistan’da bulunan Deccan Tuzakları olarak bilinen antik lav kalıntılarının 65 milyon yıl öncesine işaret etmesidir. Teoriye göre büyük volkanik patlamaların oluşturduğu kül bulutları dünyayı kaplamış ve yaşanılmaz bir hale getirmesidir.
Meteor teorisine göre daha elle tutulur kanıtlara sahip bu teorinin yanında her iki teorinin de birbirini tetiklemiş olduğunu savunan bilim adamı sayısı da azımsanmayacak kadar çoktur.
Bilişim Durağında tekrar görüşmek dileği ile.
Faydalanılan Kaynaklar:
https://www.nhm.ac.uk/discover/when-did-dinosaurs-live.html
https://www.nationalgeographic.com/science/article/dinosaur-extinction
Küresel ısınmanın sonuçları, gezegenimizin geleceği üzerinde derin ve uzun vadeli etkilere sahiptir. Son yüzyılda insan…
Türk kahvesi, yüzyıllardır Anadolu ve Ortadoğu kültürlerinde sadece bir içecek olmanın ötesinde, bir buluşma, sohbet…
Son yılların tehlikeli siber saldırı araçlarından biri de, Deepfake olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle Facebook, Twitter…
Word belgeleri Microsoft’un metin editörüdür. Office 2007 ile birlikte “.doc” olan uzantılar “.docx” olarak değişmiştir. Bu…
Domain nedir ? Kısaca bir web sitesinin adresidir. Tıpkı evimizin bir adresi olduğu gibi, internet…
Karbon salınımı nedir? Karbon salınımı sebepleri neler? Doğada oluşan karbonun farklı sebeplerle atmosfere salınmasına, karbon…